Rümeysa Yağmur Saçan
Çevre ve eşitsizlik üzerinden Regl
Dünyanın kaynaklarının sistematik olarak kirletildiği ve tüketildiği bir yüzyıldayız. . Dünya; “sınırlı kaynak, sınırsız ihtiyaç” temelli iktisat öğretisinin ‘sınırlı’ kısmını idrak edememiş insanlar tarafından, insanların çıkarları uğruna kullanılıyor. Hastalığının son evresindeki dünya adına da bu yüzyılda yaşadıklarımız bu insan topluluğu tarafından bir iklim değişikliği mi, iklim krizi mi yoksa basit geri döndürülebilir bir kirlilik mi tartışması sürüyor. Tartışmaların sonu gelmese de biliyoruz ki bir şeyler yapılmalı.
Devletler eliyle yapılabilecek müdahalelerin yanında iklim kriziyle mücadelede bireysel çabalar da sık sık gündeme geliyor ve bu çabalar teşvik ediliyor. Pet şişeler ve tek kullanımlık bardaklar yerine matara, termos kullanalım, pipet kullanmayalım vb. gibi uyarıların yanı sıra son zamanlarda ped/tampon kullanımının oluşturduğu kirlilik de gündeme geliyor.
Regl olan birey yaşamı boyunca ortalama on binden fazla hijyenik ürün (ped/tampon) kullanır. Üstelik bu ürünler, içerisinde yüzde 90’a varan oranlarda plastik içerir. Bu da bireyin ömrü boyunca kullandığı plastik şişeden daha çok kirlilik oluşturur. Bu kirliliğin önlenmesi için ya yıkanabilir pedler ya da menstrual kaplar önerilir.
TOPLUMSAL CİNSİYET VE REGL
Daha sürdürülebilir ve atıksız bir regl dönemi için önerilen ürünlerin kullanımının artması her yıl oluşan çöp dağlarını azaltır. Aynı zamanda regl olan bireyler plastiğin zararlarından büyük ölçüde uzaklaşmış olur. Bu etkiler küçümsenmeyecek derecede önemlidir çünkü her bireyin yılda ortalama 200 kilogram çöp çıkardığı düşünülürse yıl sonunda 5 milyon nüfuslu bir ülkede 1 milyon ton çöp çıkmış olur. Bu da birkaç şehri kaplayacak kadar çöp demektir. Olabildiğince atıksız bir yaşam çabası bu miktarın azalmasında etkili mücadelelerden biridir. Bu yaşam biçiminin teşvik edilmesi önemlidir. Bunun yanında regl konusunda toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile birlikte gelen yıkılamamış tabular, regl hijyen ürünlerine erişebilirliği zorlaştırmaktadır.

Regl, diğer birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de iki kişi arasındaki büyük bir sırmış gibi konuşulan hatta konuşulmaktan kaçınılan bir konu. Regl olan bireye toplum tarafından ilk öğretilen; biyolojik olarak vücudunun doğal bir süreci olan bu durumu saklamasının gerekliliği. Bu dönemde kullandığı hijyen ürünlerini saklamalı hatta istemekten utanmalıdır. Toplum; erkekler için yetişkinliğe geçişin simgesi olan ‘“sünnet” olayını eğlencelerle kutlarken; yetişkinliğe geçişin bir diğer simgesi olan regli saklanması gereken bir durum olarak değerlendirmekte ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üretmektedir. Bu duruma bağlı olarak çoğu bölgede kadınlar ped/tampon gibi hijyen ulaşamıyor.
HİJYEN ÜRÜNLERİNE ULAŞIM ZORLUĞU
Ekonomik yetersizlikler, temel ihtiyaç olan regl ürünlerine erişimi güç kılıyor. Regl olan bireyler, bu gibi durumlarda bebek bezi, gazete kâğıdı gibi ulaşabildiği sağlıksız ürünleri kullanıyor.
Hijyen ürünlerinde ise uzun bir süredir %18 olarak uygulanan vergi oranının 28 Mart 2022 tarihi itibarıyla %8’e düşürülmesi büyük bir kazanım olarak görülse de temel ihtiyaçlar listesinde bulunan bu ürünlerdeki ufak bir vergi miktarı da ürünlerin satın alımını zorlaştırıyor. Üstelik karar açıklanırken vergi oranı düşürülen ürünler arasında regl hijyen ürünlerinin adı geçirilmemiş ve karar metninde de yalnızca ürün kodu ile atıf yapılmıştır. Bu durum da reglin tabularının henüz karar vericiler tarafından da yıkılmadığını gösteriyor.